Sosyal Medya

Makale

Biz onlara demokrasiyi öğretmeye kalkışmayalım; onlar da bize İslam’ı

15 Temmuz’daki büyük hıyanet hareketinin baÅŸarıya ulaÅŸamamış olmasının kendilerini demokrasi dünyası olarak niteleyenlerde nasıl derin bir hayal kırıklığı ile oluÅŸturduÄŸu ap-açık.. O kadar ki Viyana Havaalanı gibi resmî bir mekandaki ışıklı panoya kocaman bir, ‘Türkei-Urlaub.. unterstützt man nur Erdogan/ Türkiye’de tatil, ErdoÄŸan’a destek vermektir!’ diye pankart yazacak kadar kabalaÅŸan bir hınç..

Bizdeki medya ise ‘Bu ne biçim demokrasi anlayışı ve ne biçim çifte standartlılık hali veya riyakârlık..’ diye yakınıyor.

Halbuki asıl onlar bizim bu şaşırmamıza şaşırıyorlar..

Çünkü onlar biliyorlar ki, o demokrasi yaldızlamaları kurtlar sofrasındaki bir yalandan ibarettir.

***

EÄŸer, halkımızın canına artık ‘tak’ dedirten askerî darbelere karşı sergilediÄŸi tavır, emperyalist odakların ve onların manyetik çekim alanında olanların maslahatına uygun olsaydı, o zaman görürdük, ‘dünyada benzeri görülmemiÅŸ müthiÅŸ bir demokratik direniÅŸ’ diye nasıl alkışladıklarını..  Ama ÅŸimdi, onlar halkımızın henüz  8 ay önce yüzde 50 gibi yüksek bir rakamla bir kez daha desteklediÄŸi bir siyasî hareketi yoketmeye kalkışan kanlı bir askerî darbeyi alkışlamaya hazırlanıyorlardı.

Niye hınçlanmayıp, me’yus olmasınlar, karalar baÄŸlamasınlar..

Onlar deÄŸil miydi, Mısır halkının ilk serbest seçimde yüzde 52 gibi net bir rakamla iÅŸ başına getirdiÄŸi Muhammed Mursî’nin, henüz iktidarı ilk yılını bile doldurmamışken, üç sene öncelerde, bir alçakça askerî darbeyle devrilmesi ve Rabia-t-ul Adeviyye Meydanı’nda mâsum müslüman halktan binlerce silahsız, sivil insanın katledilmesi karşısında, ‘demokrasinin yerleÅŸmesi, oturması bazan acılı da olabiliyor, n’apalım..’ diyenler...

Kezâ, Cezayir’de 1992 yılı başında müslüman halkın, ilk kez tertib olunan bir serbest seçimde Meclis’teki sandalyelerin yüzde 85’ini kazanması üzerine, hemen o gece düğmeye basıp, laik generallere kanlı bir darbe yaptırarak o seçim sonuçlarını illegal /kanun dışı ilân edenler ve yüzbinlerin ölümüne yol açan o korkunç boÄŸuÅŸma yıllarında, o darbecileri, ‘demokrasiyi fundamentalist / köktendincilerin elinden kurtarmak için büyük fedakârlıklar yaptılar. Demokrasi bazan, kendisini kötüye kullanmak isteyenlere karşı diktatörlük silahını da kullanmak zorundadır..’ gibi fetvalarla alkışlayanlar kimlerdi? (Hatırlayalım, o günlerde Cezayir’deki laik darbeci generallere akıl hocalığı  için gönderilen M. Soysal isimli bir prof, dönüşte, ‘Sizin gibi birisi böylesi kanlı bir askerî darbeyi nasıl destekler?’ diye sorulduÄŸunda ‘Ama, orada laiklerin çektiÄŸi korkuları biliyor musunuz?’ demiÅŸti.)

***

EÄŸer, 15 Temmuz darbesi baÅŸarıya ulaÅŸsaydı, baÅŸta USA emperyalizmi olmak üzere Türkiye’nin NATO’dan müttefiki olan devletlerin herbirisinin‚ ‘demokrasinin yerleÅŸmesi’ni nasıl kutlayacaklarını görürdük..

O halde, biz kendimize göre bir demokrasi heykeli yontmak istesek bile, aslolan onların dediÄŸidir. Çünkü bu demokrasi terimi onların dünyasında, onların kültür atmosferinde yetiÅŸen, güce ve menfaate göre renk alan bukalemun tabiatlı bir tuhaf ‘çiçek’tir.

Bir ingiliz yazarı, 100 yüzyıl öncelerde, demokrasiyi anlatırken, Antik Yunan’dan beri demokrasi, içinde megalomani (bir kiÅŸi ve toplumun kendini diÄŸerlerinden büyük ve üstün görmesi ÅŸeklindeki ruh hastalığı) ve kölelikle birlikle geliÅŸmiÅŸ bir anlayıştır derdi. Çünkü, antik yunanda 18 bin kadar hür insan vardı.

Atina demokrasisi, bu ‘megalomanik hür insanlar’ın ‘köle’ler üzerindeki tahakkümünün adıydı. Bugün de bakışları deÄŸiÅŸ midir sanki?

***

15 Temmuz gecesi, tankların, bombardımanların karşısında ‘Allah’u Ekber!’ diye dünya hayatından geçmeyi göze alanlar, kapitalistlerin de-komünistlerin de elinde yanan-dönen cinsi bir terim olan demokrasi için deÄŸil; inancı gereÄŸi, Allah’dan gayri hiçbir güç önünde eÄŸilmemek inancının Ã¶lçüsünü bilerek, kendi hür iradesini çiÄŸnetmemek kararlılığındaydılar.

O halde kendimizi baÅŸkalarının terimleriyle anlatmaya gerek yok.. Ne biz onlara demokrasi dersi vermeye kalkışalım, ne de onlar bize, Ä°slam’ı..

‘Lekum dinikum veliyedîn..’

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.